Yerleşim tarihi 300 bin, kentsel tarihi yaklaşık 3 bin, başkentlik tarihi 1600 yıla kadar uzanan bir şehir olan İstanbul, 1204-1261 arasındaki Haçlı istilası haricinde (330-1922) Roma İmparatorluğu, Bizans İmparatorluğu ve Osmanlı İmparatorluğu’nun üç imparatorluğa başkentlik yaparak, 16 yüzyıl boyunca batıda Tuna Nehri’nden doğuda Pers İmparatorluğu’na kadar olan geniş coğrafyasında bölgenin tek hâkimi olmuştur.  Bugünkü İstanbul’un temelleri M.Ö. 7. yüzyılda atılmıştır. “Byzantion” şehri Megaralılar tarafından M.Ö. 667’de kurulmuştur. Uzun süre şehir devlet yapısı gösteren Byzantion, stratejik konumu gereği ekonomik gelişme sayesinde tüm antik Yunan bölgesine hâkim bir güç olmuştur. Daha sonraki süreçte Roma İmparatorluğu’nun önemli şehirlerinden biri haline gelen şehrin adı değişmiş ve Konstantinopolis olarak Roma İmparatorluğu’nun başkenti olmuştur.  M.S. 4. yüzyılda Roma İmparatorluğu çok genişlemiş; İstanbul, stratejik konumundan dolayı, İmparator Büyük Konstantin tarafından Roma’nın yerine yeni başkent olarak seçilmiştir.  Yakın çağın başladığı dönemde İkinci Roma ve Yeni Roma adları ile anılan kent, daha sonra "Byzantion" ve geç devirlerde Konstantinopolis olarak adlandırılmıştır. Halk arasında ise kentin adı tarih boyunca "Polis" olarak anıla gelmiştir.  Batı Roma İmparatorluğu’nun 5. yüzyılda çökmesi nedeniyle, İstanbul, uzun seneler Doğu Roma İmparatorluğu’nun (Bizans) başkenti olmuştur. İstanbul, 53 günlük bir kuşatma sonrası, 1453' te Türklerin hâkimiyetine geçmiştir. Osmanlı İmparatorluğu’nun başkenti buraya taşınmış, ülkenin çeşitli yerlerinden getirilen göçmenlerle şehir nüfusu artırılmış, boş ve harap olan şehrin imar çalışmalarına başlanmıştır. 16. yüzyıldan itibaren Osmanlı Sultanlarının Halife olmalarından ötürü, İstanbul tüm İslam dünyasının da merkezi olmuştur. 

Avrupa ile Asya kıtaları arasında köprü görevi gören, bunların birbirine en çok yaklaştığı iki uç üzerinde kurulmuş bir şehir olan İstanbul, Avrupa kıtasında Çatalca, Asya kıtasında ise Kocaeli; güneyden Marmara ve Bursa, güneybatıdan Tekirdağ ve kuzeybatıdan Kırklareli ile çevrilidir. Şehrin adını aldığı ve Haliç ile Marmara arasında kalan yarımada üzerinde bulunan asıl İstanbul 253 km², bütünü ise 5712 km² 'dir. 

İstanbul, Ankara’ya 450  km ve İzmir’e 480 km mesafede yer almaktadır. Türkiye’nin en büyük şehri olan İstanbul’un TUİK verilerine göre il genel nüfusu ise 15.519.267 olarak tespit edilmiştir.  

İstanbul iline bağlı 39 ilçe, 1 büyükşehir belediyesi ve 964 mahalle bulunmaktadır.  İstanbul’un ilçeleri Adalar, Arnavutköy, Ataşehir, Avcılar, Bağcılar, Bahçelievler, Bakırköy, Başakşehir, Bayrampaşa, Beşiktaş, Beykoz, Beylikdüzü, Beyoğlu, Büyükçekmece, Çatalca, Çekmeköy, Esenler, Esenyurt, Eyüpsultan, Fatih, Gaziosmanpaşa, Güngören, Kadıköy, Kağıthane, Kartal, Küçükçekmece, Maltepe, Pendik, Sancaktepe, Sarıyer, Silivri, Sultanbeyli, Sultangazi, Şile, Şişli, Tuzla, Ümraniye, Üsküdar ve Zeytinburnu’dur. 
 

İstanbul coğrafi konumu ve fiziki coğrafya özellikleri nedeniyle aynı enlemde yer alan birçok yerleşmelerin ikliminden daha farklı iklim özelliklerine sahiptir. İstanbul’un il bütününün yer aldığı alandaki iklim tipini, belirgin bir iklim tipi içinde değerlendirme imkânı yoktur.  İstanbul’ da Akdeniz ile Karadeniz iklimleri arasında geçiş iklimi olan Marmara iklim tipi gözlenir. Güneyde Marmara Denizi kıyılarında yazlar sıcak ve kurak, kışlar ılık geçerken, kuzeye çıkıldıkça, Karadeniz kıyılarında yazlar daha ılık ve yağışlı, kışlar serin geçer.  Yağışlar genelde sonbahar ve kış aylarında düşer.

Akdeniz ile Karadeniz arasındaki geçiş ikliminin özelliklerini taşıyan İstanbul’un bitki örtüsü iklimsel değişikliğe bağlı olarak farklılık göstermektedir. Marmara kıyılarında Akdeniz ikliminin etkisi altındaki kısımlarda maki toplulukları görülür. Genellikle yerleşim alanlarının genişlemesi sonucu güney kıyılarda doğal bitki örtüsünü belirleyebilecek örnekler çok azalmıştır. Anadolu yakasında, kabaca Boğaz’ın ortasından Gebze’ye çekilen tasar çizginin güneyinde kalan bölümünde, bodurlaşmış, seyrek meşe ormanlarıyla karışık olarak kocayemiş, defne, funda, akçakesme, kermez meşesi, ardıç, laden ve katırtırnağı görülür. Ormanlar içinde en meşhuru İstanbul’un 20 km kuzeyindeki Belgrat Ormanıdır.
 

Ülkemizin sanayi ve üretim merkezi olan İstanbul, dünyanın birçok ülkesinden fazla olan nüfusuyla büyük bir ekonomik güçtür. İstanbul geçmişten günümüze Türkiye ekonomisinin geçirdiği tüm dönüşümlerde merkezi rol oynamıştır. Bunda, İstanbul’un yurtdışından gelen akımların ülkemize giriş kapısı olması kadar, yurt içinde yaratıcılık ve yeniliğin odaklandığı, girişimciliğin yoğunlaştığı bir merkez olmasının etkisi büyüktür. Türkiye’deki sanayinin üçte biri, ithalatın üçte biri, ihracatın beşte biri İstanbul’dan yapılmaktadır. Türkiye’nin en büyük sanayi, ticaret, ulaşım, reklam ve iktisadî kuruluşları İstanbul’dadır. İstanbul’da gayri sâfi hasılanın % 40’ ı sanayi, % 30’ u ticaret ve geri kalanı diğer sektörlerden sağlanır. Tarımın payı sâdece % 1 dir. Türkiye bütçesinin ana kaynağı İstanbul’dur. Toplam vergilerin yaklaşık % 37’ si İstanbul’dan toplanmaktadır. İstanbul’u Ankara, İzmir, Adana, Bursa ve Kocaeli takip etmektedir. İstanbul’da her ailede ortalama 2 kişi çalışmaktadır.

ULAŞIM 

İstanbul büyükşehir olması nedeniyle ulaşım imkanları en geniş şehirlerin başında gelmektedir. Şehir içi ulaşım metro, hafif raylı sitem, otobüs, dolmuş, banliyö ve vapur gibi toplu taşıma araçlarıyla sağlanırken şehirlerarası ulaşımda havaalanlarından, tren istasyonlarından, otogarlardan ve otoyollardan faydalanılmaktadır.  İstanbul ulaşım imkanları açısından oldukça donanımlı bir şehirdir. Merkezden her ilçeye otobüsle, metroyla, vapurla ve özel dolmuş seferleriyle ulaşmak mümkündür. Şehirlerarası ulaşımda da karayolu, havayolu ve demiryolu ulaşımının en işlek olduğu şehirlerin başında gelmektedir. 

1-) Karayolu 

Türkiye’nin kültür, turizm ve sanayi başkenti konumunda bulunan İstanbul bölgenin bütün illeri ve diğer illerle iyi bir kara yolu bağlantısı bulunmaktadır. İstanbul’u Ankara, İzmir ve Edirne’ye bağlayan otoyollar ve devlet yolları bulunmaktadır. Bu yollar aynı zamanda İstanbul’u diğer ülkelere de bağlamaktadır. İstanbul’dan karayolu ile Yunanistan, Makedonya, Almanya, Fransa, Avusturya, İsviçre, Suudi Arabistan, Suriye, Rusya (Moskova) Romanya, Bulgaristan ve Ürdün (Amman)’e seferler yapılmaktadır. Ankara Yurtiçi ulaşımının hareket noktası, Anadolu yakasında Harem, Avrupa yakasında ise Esenler’ de bulunan uluslararası otogardır. Her iki otogara da toplu taşıma ve özel araçlarla ulaşım sağlanabilmektedir. 

İstanbul Esenler Otogarı: Altıntepsi Mh., 34035 Bayrampaşa/İstanbul 

Tel: 0 212 658 0505 

İstanbul Harem Otogarı: Selimiye Mah. Üsküdar Harem Yolu Üsküdar/İstanbul

Tel: 0 216 333 37 63

2-) Demiryolu

Demiryolu ulaşımı bakımından da Türkiye’nin en geniş imkanlarına sahip şehirlerinden olan İstanbul, Türkiye’nin dört bir tarafından gelen tren yolu hatlarının buluşma noktasında yer almaktadır. Bu noktada Ankara’dan hareket eden Ankara-İstanbul Yüksek Hızlı Treni Ankara-İstanbul arasında karşılıklı 8 (4+4) sefer düzenlenmekte olup Eryaman, Polatlı, Eskişehir, Bozüyük, Bilecik, Arifiye, İzmit, Gebze, Pendik, Bostancı, Söğütlüçeşme, Bakırköy ve Halkalı duraklarına uğramaktadır. Konya-İstanbul-Konya arasında karşılıklı günlük iki sefer düzenleyen Konya-İstanbul Yüksek Hızlı Treninin durakları sırasıyla Eskişehir, Bozüyük, Bilecik, Arifiye, İzmit, Gebze, Pendik, Bostancı, Söğütlüçeşme, Bakırköy ve Halkalı olmaktadır. Bunun yanında Ankara-Halkalı-Ankara arasında her gün karşılıklı olarak çalışan Ankara Ekspresi Ankara, Eskişehir, Bozüyük, Bilecik, İzmit, Pendik, Söğütlüçeşme ve Halkalı istasyonlarına uğramaktadır. Bunların haricinde Halkalı-Kapıkule ve Halkalı -Uzunköprü arasında işletilen bölgesel trenler bulunmaktadır.

İstanbul Gar Müdürlüğü: Hoca Paşa Mah. Ankara Cad. Sirkeci Garı Eminönü, Fatih, İstanbul 

Tel: 0212 527 18 16

Halkalı Tren Garı:  İstasyon Mahallesi, Yarımburgaz Caddesi Küçükçekmece/İstanbul 

Tel: (212) 678 48 00 /9336

Haydarpaşa TCDD 1. Bölge Müdürlüğü: Rasim Paşa Mahallesi Tren Garı Yolu Sokak 34716 Kadıköy / İstanbul 

Tel: 0216 348 80 20

3-) Havayolu

İstanbul’a ulaşım için kullanılabilecek bir diğer önemli alternatif ise havayoludur. İstanbul Havalimanı ve Sabiha Gökçen Havalimanı İstanbul'u diğer Türk ve dünya şehirlerine bağlayan hem yerel hem de uluslararası havalimanlarıdır. Türkiye’deki havaalanı olan bütün illere doğrudan veya aktarmalı olarak havayolu ile ulaşım sağlayabilirsiniz. Özellikle İzmir, Ankara, Antalya ve diğer turizm merkezlerine gün içinde birden çok sefer düzenlenmektedir. Ayrıca birden fazla özel havayolu şirketi de İstanbul Adnan Menderes Havalimanı üzerinden müşterilerine hizmet vermektedir.

İstanbul’un Avrupa yakasında, Karadeniz kıyısındaki Tayakadın ile Akpınar köyleri arasında bulunan İstanbul Havalimanı şehir merkezine 35 km mesafede yer alıyor. İstanbul Anadolu yakasında yer alan Sabiha Gökçen Havaalanı; Kadıköy'e 40 km, Pendik'e 12 km, Taksim'e ise 50 km mesafededir. Her iki havalimanlarından şehir merkezine ulaşım taksi, servis, HAVAŞ,  İETT otobüsleri ile sağlanmaktadır. 

İstanbul Havalimanı: Tayakadın, Tayakadın İhsaniye Yolu No:1, 34283 Arnavutköy/İstanbul

Tel:  0 212 444 14 42 

Sabiha Gökçen Havalimanı: Terminal Binası Kurtköy Pendik 34906 İstanbul 

Tel: 0216 588 88 88

Şehrin Meşhur Yönleri

Yüzyıllar boyunca birçok kültüre, farklı dini inanışa ev sahipliği yapmış olan ve Avrupa ve Asya kıtalarını birbirine bağlayan, İmparatorluklara başkentlik yapmış olan İstanbul tarihi, kültürel ve doğal güzellikleriyle bir bütün olarak Türkiye’nin ve dünyanın gözde şehridir. Şehri ikiye bölen İstanbul Boğazı tarih boyunca bütün medeniyetlerin hayalini kurduğu bir yerdir. Bunun yanında Ayasofya, Sultanahmet Camii, Galata Kulesi, Topkapı Sarayı, Kız Kulesi ve boğaza sıralanmış 100 yılı aşkındır var olan yalıları gibi tarihi mekânları dünya çapında meşhurdur. 

Yöresel Ürünler ve Yapılabilecek Alışverişler     

Türkiye’nin kültür ve moda başkenti olarak tanımlanan İstanbul’da çok sayıda modern ve dünya çapında kaliteli alışveriş merkezleri, mağazalar, geleneksel dükkânlar ve semt pazarları bulunmaktadır İstanbul’a yolunuz düştüğünde İstanbul’un yöresel ürünlerini ve İstanbul ile alakalı hediyelik eşyaları bulabileceğiniz ideal mekânların başında Kapalı Çarşı, Mısır Çarşısı ve Sultanahmet Meydanı gelmektedir. Buralardaki dükkanlarda birçok hediyelik eşya ve İstanbul temalı ürünlere rastlayabilirsiniz. Özellikle Kapalı Çarşı‘dan Türk el sanatları örnekleri, dünyaca ünlü Türk halıları, el boyaması seramikler, bakır ve pirinçten objeler, deri ve tekstil ürünlerini ;

Mısır Çarşısı‘nda envai çeşit baharatı ; 

Sultanahmet‘te muhtelif hediyelik eşyaları satın alabilirsiniz. 

Roma, Bizans ve Osmanlı İmparatorluğu gibi üç evrensel imparatorluğa başkentlik yapmış şehir unvanına sahip olan İstanbul tarihi, turistik ve doğal mekânları ile yerli ve yabancı turistlerin en çok ziyaret ettiği şehir konumundadır.  Birçok medeniyete ev sahipliği yapmış, başkent olmuş, çağ açıp, çağ kapatmış bir şehir olmasından dolayı geçmiş medeniyetlerin izlerinin hala canlı olarak görülebilecek bir şehirdir. Türkiye’nin en kalabalık nüfusuna sahip olması ve dünya genelinde de en kalabalık şehirlerden biri olması sebebiyle ilgi çekmektedir. Tarihi ve doğal güzellikleri ile burada yaşamanın ve burada gezmenin ayrı bir güzelliği bulunmaktadır. İşte İstanbul’un birbirinden güzel tarih, turistik ve doğal güzelliklerinden sizin için seçtiklerimiz:

1-) Ayasofya Camii

Mimarisi, ihtişamı, büyüklüğü ve işlevselliği ile sanat dünyasında önemli bir yer tutan Ayasofya Camisi, Dünya mimarlık tarihinin günümüze kadar ayakta kalmış en önemli anıtları arasında yer almaktadır. Türkiye’de en çok ziyaret edilen tarihi mekân özelliğine sahip olan Ayasofya Camisi, Doğu Roma İmparatorluğu’nun İstanbul’da yapmış olduğu en büyük kilise olup aynı yerde üç kez inşa edilmiştir. Günümüz Ayasofya Camisi, İmparator Justinianos tarafından dönemin iki önemli mimarı Tralles’li (Aydın) Anthemios ve Miletos’lu (Balat) İsidoros’a yaptırılmıştır. Ayasofya-i Kebir Camisi'nin mimarisindeki en önemli özelliği kubbesinin alışılmıştan daha büyük oluşu ve orta mekâna hâkim olmasıdır.  916 yıl kilise olarak faaliyette bulunan Ayasofya, Fatih Sultan Mehmed' in 1453' te İstanbul'u fethetmesiyle camiye dönüştürülmüştür.  Fetihten hemen sonra yapı güçlendirilerek en iyi şekilde korunmuş ve Osmanlı Döneminde mihraplar, minber, müezzin mahfilleri, vaaz kürsüsü ve maksureler ilave edilerek cami olarak varlığını sürdürmüştür. Sultanahmet Meydanında bulunan Ayasofya Camisine özel araç veya toplu taşıma araçlarıyla ulaşım sağlayabilirsiniz.

2-) Topkapı Sarayı 

Fatih Sultan Mehmed tarafından 1460-1478 tarihleri arasında yaptırılmış olan ve zaman içerisinde bazı ilaveler yapılan Topkapı Sarayı, Osmanlı Sultanlarının ikametgâhı, devletin yönetim ve eğitim merkezidir. Osmanlı padişahları ve Saray halkı 19. yüzyıl ortalarına kadar ikamet ettiği Topkapı Sarayı, Osmanlı İmparatorluğunun yıkılmasından sonra 3 Nisan 1924’ te Mustafa Kemal Atatürk’ün emriyle müzeye dönüştürülmüştür. Topkapı Sarayı, Fatih Sultan Mehmet zamanında “Yeni Saray” anlamına gelen “Saray-ı Cedid” ismi ile bilinmekteydi. Saray, Sultan I. Mahmud tarafından Bizans surlarının yakınına yaptırılan ve önündeki selam topları nedeniyle “Topkapusu Sahil Sarayı”  denilen büyük ahşap sahil sarayı bir yangında tamamen kül olunca, bu sarayın ismi yeni saraya verilmiştir. Esasen mütevazi bir saray olmakla birlikte Sarayın kendine özgü binaları, nefis çinileri ve tabiatla iç içe geçmiş yapısı kadar, Sarayburnu’ndaki konumu da ona doğal bir güzellik ve ihtişam verir. Topkapı Sarayı’nın olağanüstü zenginlikteki koleksiyonları ve son derece ilgi çekici hikâyelerle örülü tarihi bu sarayı dünyanın en görülmeye değer saraylarından biri kılar. İmparatorluk Hazinesi, Avrupa porselenleri ve camları, bakır ve tombak mutfak eşyası, Çin ve Japon porselenleri, gümüşler, Hırka-i Saadet Dairesi ve Kutsal Emanetler, İstanbul cam ve porselenleri, padişah elbiseleri, padişah portreleri ve resim koleksiyonu, silahlar müzede sergilenen değerli koleksiyonlar arasındadır. Sultanahmet Meydanında bulunan Ayasofya Camisine özel araç veya toplu taşıma araçlarıyla ulaşım sağlayabilirsiniz.

3-) Dolmabahçe Sarayı 

Osmanlının en muhteşem yapılarından olan Dolmabahçe Sarayı, 1842 ve 1853 yılları arasında I. Abdülmecit tarafından, Karabet Balyan’a inşa ettirilmiştir. Sultan I. Abdülmecit ve sonra gelen padişahların ikamet ettiği yer olmasının yanı sıra resmî işleri de gördüğü mekân olan Dolmabahçe Sarayı Cumhuriyetin ilanından sonra Atatürk’ün İstanbul’daki Cumhurbaşkanlığı Konutu olarak kullanılmıştır. Saray 10 Kasım 1938 tarihinde Atatürk’ün öldüğü yer olması münasebetiyle Cumhuriyet tarihinde ayrı bir öneme sahiptir. Harem, Mabeyn, Saat Kulesi ve Dolmabahçe Camisi'nden oluşan Dolmabahçe Sarayı’nda 285 oda ve 46 adet salon, 6 hamam ve 68 tuvalet vardır. Saray 110 bin metrekare alana kurulmuştur ve 1910’larda elektrik ve kalorifer sistemine geçmiştir. Sarayın yanındaki Dolmabahçe Camisi, Osmanlı mimarisine damgasını vuran Balyanlar ailesinden Nikoğos Balyan tarafından 1853 yılında tamamlanmıştır. Beşiktaş ilçesinde bulunan Ayasofya Camisine özel araç veya toplu taşıma araçlarıyla ulaşım sağlayabilirsiniz. 

4-) Galata Kulesi 

İstanbul’un tarihi siluetini oluşturan en önemli yapılardan biri olan Galata Kulesi 2013 yılında UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne dahil edilmiştir. Dünyanın en eski kuleleri arasında sayılan ve İstanbul’un sembollerinden biri olan Galata Kulesi, ilk olarak Bizans İmparatoru Justinianos tarafından MS 507-508 yılında inşa edilmiştir. Günümüzdeki kule ise 1348 - 1349 yılında Cenevizliler tarafından yeniden inşa etmiştir. Galata Kulesi yığma moloz taş örgü sistemde inşa edilmiştir. Dış cephe taş örgüdür. Uzun dönem yangın gözetleme kulesi olarak kullanılmış ve Galata Yangın Kulesi olarak adlandırılmıştır. Çeşitli dönemlerde depremlerden ve yangınlardan zarar görmesi nedeniyle onarımlar gören Galata kulesine II Mahmut iki kat daha çıkar ve külah biçiminde olan ünlü dam örtüsüyle kulenin tepesi kapatılmıştır. Beyoğlu ilçesinde Galata semtinde bulunan Galata Kulesine araç veya toplu taşıma araçlarıyla ulaşım sağlayabilirsiniz.

5-) Kız Kulesi 

Salacak açıklarındaki küçücük bir adanın üzerine inşa edilmiş olan Kız Kulesi boğaz manzarasının vazgeçilmez yerlerinden biridir. Üsküdar'ın incisi olan Kız Kulesi, tarihin izlerini taşıyan eserlerdendir. Geçmişi 2500 yıl öncesine dayanan bu eşsiz yapı, İstanbul`un tarihine eş bir tarih yaşamış ve bu kentin yaşadıklarına görgü şahitliği yapmıştır. Antik çağda başlayan geçmişiyle, Eski Yunan`dan Bizans İmparatorluğu’na,  Bizans`tan Osmanlıya, tüm tarihi dönemlerde var olarak günümüze kadar gelmiştir. İstanbul'a gelenlerin mutlaka görmek istediği ve İstanbul boğazını süsleyen tarihi Kız Kulesi, uzun tarihi boyunca savunma kalesi, sürgün istasyonu, hapishane, karantina odası, radyo istasyonu, vergi noktası ve deniz feneri olarak kullanılmıştır. Kızkulesi’nin üzerinde yer aldığı kayalıktan ilk kez M.Ö. 410’ da söz edilir. Bu tarihte Atinalı komutan Alkibiades, Boğaz’a girip çıkan gemileri denetlemek ve vergi almak amacıyla bu küçük ada üzerine bir kule inşa ettirir. Sarayburnu'nun bulunduğu yerden, kulenin bulunduğu adaya zincir gerilir ve kule böylece Boğaz’ın giriş ve çıkışlarını kontrol eden bir gümrük istasyonu halini alır. Binlerce yıllık gizemli bir tarihe sahip bu özel mekan, kendine özgü kimliğine ve geleneksel mimarisine bağlı kalarak tamamlanan restorasyon çalışması sonrasında 2000 yılında kapılarını ziyarete açar. Kız Kulesi'ne Üsküdar Salacak ve Kabataş'tan tekne ile ulaşım yapılmaktadır.

6-) Sultan Ahmet Camii

Sultan I. Ahmet tarafından 17. yüzyılda, Mimar Sinan'ın yetiştirdiği öğrencilerden biri olan Sedefkar Mehmet Ağa'ya yaptırılmış olan Sultan Ahmet Camii, duvarlarında mavi renkli İznik çinileri yoğun bir şekilde bulunduğu için Mavi Camii (Blue Mosque) olarak da bilinmektedir.  Duvarlarında 21 bin 43 adet göz alıcı İznik Çinisi bulunan Caminin alt sıra pencere üstlerinden başlayarak üçüncü sıra pencere altlarına kadar duvar yüzeyleri çinilerle kaplanmıştır. Özellikle mahfil duvarlarında yer alan çiniler mekân içinde gözü yormayacak şekilde yerleştirilmiştir. Camiyi yaptıran Sultan Ahmet'in 16'ncı Osmanlı Padişahı olması sebebiyle Minarelerde 16 adet şerefe bulunmaktadır. Sultan Ahmet Camii külliyesiyle birlikte, İstanbul’daki en büyük yapı komplekslerinden biridir. Bu külliye bir cami, medreseler, hünkar kasrı, arasta, dükkânlar, hamam, çeşme, sebiller, türbe, darüşşifa, sıbyan mektebi, imarethane ve kiralık odalardan oluşmaktadır. Sultan I. Ahmet'in mezarı da cami bahçesine bitişik biçimde inşa edilmiştir. Fatih ilçesinde bulunan Sultan Ahmet Camisine özel araç veya Kabataş-Bağcılar Tramvay hattının Sultanahmet durağını kullanarak ya da diğer toplu taşıma araçlarını kullanarak ulaşım sağlayabilirsiniz 

7-) Süleymaniye Camii 

Osmanlı padişahı Kanuni Sultan Süleyman'ın emriyle 1551-1558 yılları arasında Mimar Sinan’a yaptırılmış olan Süleymaniye Camisi muhteşem yapısıyla İstanbul’un simge yapılarından biridir. Mimar Sinan’ın kalfalık eseri olarak tanımladığı Süleymaniye Camii, Klasik Osmanlı Mimarisi’nin en önemli örneklerinden birisidir. İkisi üç şerefeli, ikisi de iki şerefeli olmak üzere dört minareye sahip olan caminin kubbesi 53 metre yüksekliğindedir. Mabedin bir ana kubbesi, iki yarım kubbesi ve iki çeyrek kubbesi ile on küçük kubbesi vardır. İstanbul'un en güzel yerlerinden birinde inşasına başlanan mabedin temeline ilk taşı, büyük alim Şeyhülislam Ebussuud Efendi’nin koyduğu rivayet edilir. Granit ve mermer sütunlara dayanan hünkâr ve müezzin mahfili, minber ve mihrap işçilikleriyle dikkati çekmektedir. Müezzin mahfilinin sağında madeni şebekelerle çevrili bulunan bölüm, 1918 yılına kadar kütüphane olarak kullanılmış; mevcut kitaplar aynı tarihte, Süleymaniye Medreseleri' nde tesis edilen Umumi Kütüphane' ye nakledilmiştir. Yaklaşık 6 bin metrekarelik alana sahip olan cami bahçesinin 11 kapısı bulunmaktadır. Bahçenin etrafında Süleymaniye Medreseleri diye meşhur olan beşi lise seviyesinde, biri fakülte birisi de ihtisas bölümü olmak üzere yedi medrese tesis edilmiştir. Caminin sağ tarafında bulunan binalar, Evvel ve Sani medreseleri ile Sibyan Mektebi iken daha sonra Süleymaniye Kütüphanesi'ne tebdil edilmiş (değiştirilmiş), bir bölümü de çocuk kütüphanesi olmuştur.  Eminönü ilçesinde bulunan Süleymaniye Camisine özel araç veya İETT otobüsleri ve minibüsler ile ulaşım sağlayabilirsiniz.  

8-) Yerebatan Sarnıcı 

İstanbul'un görkemli tarihsel yapılarından birisi de Ayasofya’nın güneybatısında bulunan Yerebatan Sarnıcı’dır. Stoa Bazilikasının altında yer aldığı için Bazilika Sarnıcı olarak da bilinen Yerebatan Sarnıcı 532 yılında İmparator Justinianus tarafından inşa ettirilmiştir.  Sarnıç, uzunluğu 140 metre genişliği 70 metre dikdörtgen biçimde bir alanı kapsayan dev bir yapıdır. 52 basamaklı taş bir merdivenle inilen sarnıcın içerisinde her biri 9 metre yüksekliğinde 336 sütun bulunmaktadır. Birbirine 4.80 metre aralıklarla dikilen bu sütunlar, her sırada 28 tane 12 sıra meydana getirirler. Suyun içerisinde yükselen bu sütunlar uçsuz bucaksız bir ormanı hatırlatmakta ve ziyaretçiyi sarnıca girer girmez etkilemektedir. Sarnıcın tavan ağırlığı haç biçiminde tonozlar yuvarlak, kemerler vasıtasıyla sütunlara aktarılmıştır, Sarnıcın tuğladan örülmüş, 4.80 metre kalınlığındaki duvarları ve tuğla döşeli zemini Horasan harcından kalın bir tabakayla sıvanarak su geçmez hale getirilmiştir. Toplam 9.800 metrekare bir alanı bulunan bu sarnıç yaklaşık 100.000 ton su depolama kapasitesine sahiptir. Sarnıcın kuzeybatı köşesindeki iki sütunun altında kaide olarak kullanılan iki Medusa başı Roma Çağı heykel sanatının şaheser örneklerindendir. Sarnıcı ziyarete gelenlerin hayretler içerisinde seyrettikleri IV. yüzyıla ait bu başların hangi yapıdan alınarak buraya getirildiği konusunda kesin bir bilgi olmamakla birlikte Genç Roma Çağı'na ait antik bir yapıdan sökülerek buraya getirildiği düşünülmektedir. İstanbul Fatihte bulunan Yerebatan Sarnıcına özel araç veya toplu taşıma araçlarıyla ulaşım sağlayabilirsiniz.

9-) Kapalıçarşı  

Fatih Sultan Mehmet tarafından inşa ettirilen Kapalıçarşı, üzeri dam ve kubbelerle örtülü dükkanların çevrelendiği tarihi bir alışveriş meydanıdır. Fatih Sultan Mehmet tarafından Ayasofya’ya gelir getirmesi amacıyla 1461 yılında temeli atılmış olan Kapalı Çarşı yıllar içinde yapılan eklemelerle giderek büyümüştür. Kapalıçarşı, estetik tasarımı sayesinde adeta dev ölçülü bir labirenti andırır. 60’a yakın sokağı ve 3600’ü aşkın dükkânı bulunan tarihi alışveriş alanı, toplamda 30.700 metrekarelik alanı kapsar. İstanbul’un hem turizm hem de ticari anlamda çekim noktası olarak ifade edilebiliriz.  Zamanla tüm bölgenin en önemli ticari merkezi haline gelen, İstanbul’un en zengin esnaflarına ev sahipliği yapan, dünyanın her yerinden gelen mücevherlerin ve kıymetli takıların ticaretinin yapıldığı Kapalıçarşı, bu yıllarda bir banka ve finans merkezi gibi de hizmet vermiştir. Aynı zamanda İstanbul’u ve Avrupalıların gözündeki Doğu yaşamını en iyi biçimde yansıtan yerlerden biri olarak görülmesi nedeniyle çok sayıda seyahat kitabında ve ressamların tablolarında yer etmesi Kapalıçarşı’nın tarihi ve kültürel önemini de kanıtlamaktadır. Dünyanın yalnızca en eski değil en büyük alışveriş merkezi olarak da tanımlanan, Osmanlı Dönemi’nde ekonominin kalbinin attığı yer olan Kapalıçarşı, günümüzde İstanbul’a gelen ve alışveriş yapmak isteyenlerin ilk uğrak noktasıdır.  Burada halıdan çantaya, tekstil ürünlerinden altın ve gümüş takılara, antikalardan çinilere ve anılarınızı sonsuza kadar yaşatacak hediyelik eşyalara kadar her şeyi bulabilmeniz mümkündür. İstanbul’un Fatih ilçesinin Beyazıt semtinde bulunan Kapalıçarşı’ya özel araç veya toplu taşıma araçlarıyla ulaşım sağlayabilirsiniz.

10-) Mısır Çarşısı 

İstanbul’un ikinci büyük kapalı çarşısı olan Mısır Çarşısı içinde bulunduğunuz zamanı unutturup sizi kendi tarihinde dolaştıracak kadar hoş bir atmosfere sahiptir. İstanbul’un en popüler duraklarından biri olan çarşı, yanındaki Yeni Cami’nin yanında camiye maddi destek sağlamak amacıyla yapılmıştır. 1660 yılında IV. Mehmed' in annesi tarafından, mimar Kâzım Ağa'ya yaptırılan Mısır Çarşısı adını Uzak Doğu ve Hint mallarının kervanlar ile Mısır’dan getirilmesinden almıştır. Mısır Çarşısı, İstanbul’un doğulu yüzünü en egzotik biçimde yaşatan, en eski kapalı çarşılarından biridir. “L” planlı inşa edilen biri 150, diğeri 120 metrelik iki koldan oluşan Çarşının altı girişi bulunmaktadır. Mısır Çarşısı iki ana girişin üstündeki tonozlu bölmelerde yer alan meşhur Pandeli ve daha az bilinen Bab-ı Hayat restoranların da dâhil olduğu 100 kadar dükkânı barındırmaktadır. Eminönü Meydanı’nda bağımsız bir görüntü sergileyen Mısır Çarşısı aktarlarıyla meşhur olduğu yabancılar tarafından “Baharat Çarşısı” da denilmektedir. Günümüzde aktarların azaldığı çarşıda baharat, lokum, kuruyemiş ve yiyecek maddeleri var ama çok sayıda dükkân Kapalı Çarşı’da bulabileceğiniz türden turistik eşya satılmaktadır.   Eminönü’ndeki Yeni Camii ile Çiçek Pazarı'nın hemen yanında yer alan Mısır Çarşısına özel araç veya toplu taşıma araçlarıyla ulaşım sağlayabilirsiniz. 

11-) İstiklal Caddesi 

İstanbul’un en turistik semti olan Beyoğlu’da bulunan İstiklal Caddesi, nostaljik tramvayların çalıştığı, yalnız yayalara açık olan ve Cumhuriyet döneminde konsolosluklara tahsis edilen tarihi elçilik binaları ile çevrili ve yaklaşık 1,5 km. uzunluğunda ve aynı zamanda İstanbul’un en popüler caddesidir.  Taksim denilince ilk akla gelen yerlerden birisi olan ve eski zamanlarda  Grande Rue de Pera olarak anılan olan cadde İstanbul’un en popüler kültür ve sanat merkezi konumundadır. İstanbulluların, özellikle gençlerin ve turistlerin İstanbul’da en çok ziyaret ettiği, araç trafiğine kapalı renkli bir cadde konumunda olan İstiklal Caddesi, kafeleri, barları, restoranları, sanat merkezleri, sinemaları, alışveriş merkezleri ve tarihi dokusuyla 24 saat eğlence ve hayat sunuyor. Kuzey ucunda Taksim Meydanı’ndan başlayan ve güney ucunda Tünel Meydanı’nda biten İstiklal Caddesinde günümüzde çeşitli markalara ev sahipliği yapan 19’uncu yüzyıldan kalma tarihi ve zengin mimari yapısıyla göze çarpan binaları, konakları, pasajları ve çok sayıda yabancı ülke konsolosluk ve elçilikleri göreceksiniz.  İstiklal caddesi boyunca, fantastik Madame Tussauds Balmumu Müzesi, Hüseyin Ağa Camii, Sent Antuan Katolik Kilisesi, Pera Müzesi, Çiçek Pasajı ve Fransız Sokağı gibi popüler mekânları ziyaret edebilirsiniz. Beyoğlu’nda bulunan caddenin bulunduğu yere özel araç veya toplu taşıma araçlarıyla ulaşım sağlayabilirsiniz. 

12-) Gülhane Parkı 

İstanbul’un gözbebeği Tarihi Yarımada’da yer alan Gülhane Parkı İstanbul’a gittiğinizde muhakkak görmeniz gereken mekanlardan biridir.  Gülhane Parkı İstanbul’un taşıt-yaya trafiği açısından en merkezi bölgelerinden biri olan Fatih ilçesinde yer almaktadır.  Sarayburnu, Alay Köşkü ve Topkapı Sarayı’nın arasındaki alanda yer alan Gülhane Parkı, İstanbul’un da ilk parklarından birisidir. Osmanlı Dönemi’nde sarayın dış bahçesi olarak kullanılan ve güllerle dolu bir huzur bahçesi olduğu için Gülhane dense de aslında parkın tarihi çok daha öncelere kadar dayanmaktadır ve aynı zamanda da tarihte önemli birçok olaya şahitlik etmiş ve birçok esere de konu olmuştur. Yılın her döneminde yerli ve yabancı turistler tarafından ziyaret edilen bu alan, kentimizin önemli kilit noktalarından biri olma özelliğini taşımaktadır.  Gülhane Parkı, asırlık çınarların altında dinlenmek, Sarayburnu’na doğru çıkıp boğaz manzarasına dalmak için İstanbul’daki en doğru adreslerden birisidir. Ayrıca iki tarafı ağaçlarla kaplı bu parkın içerisinde yürüyüş yapmanın yanı sıra, parkta bulunan müze ve kütüphanelerde kültürel bir geziye çıkabilirsiniz. İstanbul ili Fatih ilçesi, Cankurtaran Mahallesinde yer alan Gülhane Parkına özel araç veya toplu taşıma araçlarıyla ulaşım sağlayabilirsiniz.

13-) Emirgan Korusu

Emirgan Korusu, İstanbul´un ünlü korularından birisi olup, Boğaz´ın Avrupa yakasında, Baltalimanı ile İstinye arasında yer alan Emirgan semtinin kuzey batısında yamaçlar ve sırt üzerinde yer almaktadır. Yüksek duvarlarla çevrili olan, Koruda Boğaz´ın görünümü çok güzeldir. Tepeye yakın yerde birbiriyle bağlantılı iki gölet, iki su aynası koruya güzellik kazandırmıştır. Göletlerin üst kenarında kaskad–grotto´lar yükselir, küçük patika, merdivenler ve köprülerle mağaraya girilir, çıkılır. Koruda Mısır Hidivi İsmail Paşa tarafından 1878 yılında inşa edilmiş Sarı Köşk, Beyaz Köşk ve Pembe Köşk olmak üzere 3 adet tarihi köşk mevcuttur. İstanbul’un en güzel yelerinden biri Emirgan Korusu özellikle Lale festivali sırasında tam bir renk cümbüşüne dönüşmektedir. Emirgan Korusu özellikle gezinti yapmak, hafta sonları kahvaltı keyfi yaşamak için mükemmel bir ortam barındırmaktadır. İstanbul Belediyesi tarafından işletilmekte olan Sarı Köşk’te kahvaltı keyfini doyasıya yaşayabilirsiniz. İstanbul'un Sarıyer ilçesinde bulunan Emirgan Korusuna özel araç veya toplu taşıma araçlarıyla ulaşım sağlayabilirsiniz. 

14-) Belgrad Ormanı  

İstanbul'un Avrupa yakasında bulunan önemli yeşil alanlarından olan Belgrat Ormanı, günümüzde İstanbulluların yürüyüş veya gezi amaçlı gittikleri, su kemerleri, mesire alanları ve huzurlu ortamı ile İstanbul’un yorgunluğunu üzerinizden atabileceğiniz doğa harikası bir yerdir.  İsmini  Kanuni Sultan Süleyman'ın Sırbistan seferi dönüşü beraberinde getirdiği Belgradlıların yerleştirildiği Belgrad köyünden almaktadır. Köy sakinlerinin su kaynaklarını kirlettiği anlaşılınca padişah buyruğuyla köy taşınmış; bu tarihten sonra ormanın ve barındırdığı su kaynaklarının korunması için ilk kez resmî önlemler alınmıştır.  Belgrad Ormanı, İstanbul ve çevresinde canlı varlığı açısından da önemli bir bölgedir. Çok sayıda kuş, sürüngen ve memelinin doğal yaşama ortamıdır. Ormana yönelik koruma tedbirleri ve hayvanlar için koyulan av yasaklarıyla, tehlikede olan türler burada rahatça üreme olanağı bulabilmektedir. Su varlığı bakımından da oldukça zengin bir coğrafyası olan Belgrad Ormanları, irili ufaklı pek çok akarsuya ev sahipliği yapmaktadır.  Çatalca Yarımadasının en doğu ucunda bulunan Belgrad Ormanı’na özel araç veya toplu taşıma araçları ile ulaşım sağlayabilirsiniz. 

15-) İstanbul’un Meşhur Müzeleri

İstanbul’u gezmek için bir planınız olsun ancak bu plan haricinde İstanbul’un dünya çapında meşhur olan müzelerini gezmek için ikinci bir planınız mutlaka olsun. Zira dünyanın en önemli kültür başkentlerinden biri olan İstanbul 82 müzeye ev sahipliği yapmaktadır. Özellikle sonbaharda kültür, tarih, bilim ve sanat dolu bir gezi müze turu için İstanbul mükemmel bir adrestir. Bu nedenle yolunuz İstanbul’ a düştüğünde özellikle 

1897’de ilk olarak kurulan müze bulundurduğu 20 bine yakın koleksiyonla Türk denizcilik tarihine ışık tutan İstanbul Deniz Müzesini,

Haliç’in kıyısında iş adamı Rahmi Koç’un desteğiyle 1994’te açılan ve Türkiye’de sanayi, ulaşım, endüstri ve iletişimin başlangıçtan günümüze serüvenini göreceğiniz Rahmi Koç Müzesini, 

2002 yılında Atlı Köşk’te hizmete açılan ve 14-20. yüzyıl Kuran-ı Kerim, hat nüshaları ve Tanzimat’tan Cumhuriyet’e zengin resim koleksiyonuyla öne çıkan Sakıp Sabancı Müzesi’ni,

Türk Ordusu’nun kuruluşundan Osmanlı’ya Birinci Dünya Savaşı’ndan günümüze kadar askeri teknoloji eserleri göreceğiniz Harbiye Askeri Müzesi’ni,

Kilise, cami ve müze gibi süreçler yaşayan Kariye Müzesi’ni, İslam ve Türk sanatı eserlerini bir arada toplayan Türk ve İslam Eserleri Müzesi’ni,

Arkeoloji Müzesi, Eski Şark Eserleri Müzesi ve Çinili Köşk Müzesi olmak üzere üç ana birimden oluşan kompleks, bir milyonu aşan eserle dünyanın en büyük müzeleri arasında bulunan İstanbul Arkeoloji Müzeleri’ni,

Beyoğlu'nda Tarlabaşı'nın aşağıda tarafında, İstiklal Caddesi'ne bir sokak mesafede bulunan İstanbul Pera Müzesi’ni,

İstanbul Mozaik Müzesi olarak da bilinen Büyük Saray Mozaikleri Müzesi’ni,

İstanbul`un ünlü kültür ve sanat merkezlerinden biri olan ve ayrıca Türkiye`nin tek basın müzesi olan Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Basın Müzesi’ni,

İslamiyet Öncesi Arabistan Eserleri, Mısır Eserleri, Mezopotamya Eserleri, Anadolu Eserleri, Urartu Eserleri ve Çivi Yazılı Belgeler bölümlerinden oluşan Eski Şark Eserleri Müzesi'ni,

19. yy. arasında dokunmuş en nadide eserlerden seçilen halıların, kronolojik sırayla ve desen gruplarına göre sergilendiği Halı Müzesi’ni,

Sirkeci Garı içinde 23.09.2005 tarihinde açılmış olan İstanbul Demiryolu Müzesi’ni,

2005 yılında sanatçı Sunay Akın’ın ailesinden kalma Göztepe’deki köşkünde kurulmuş olan Oyuncak Müzesi’ni,

2004 senesinde hizmete açılan ve Türkiye’nin özel girişimler aracılığıyla kurulan ilk modern sanat müzesi olma unvanını taşıyan İstanbul Modern Sanat Müzesi’ni,

Dünyanın ilk 4 boyutlu heykel müzesi olma özelliği taşıyan Jale Kuşhan Balmumu Heykel Müzesi’ni,İstanbul`un fethine yeniden tanık olacağınız Panorama 1453 Fetih Müzesi’ni,İçerisinde çikolatadan bir dünyanın yaratıldığı Pelit Çikolata Müzesi, Madame Tussauds’un 21. şubesi olarak 2016’da kapılarını ziyaretçilerine açan Madame Tussauds İstanbul Balmumu Heykel Müzesi’ni,mutlaka ziyaret etmenizi tavsiye ederiz. 

16-) Diğer Yerler 

İstanbul tarihi ve kültürel zenginlikleriyle ziyaretçilerin gezmeye doyamadığı yerlerden biridir. Kültürel aktivite imkânlarının yüksek olduğu İstanbul’da yukarıda belirttiğimiz tarihi ve doğal güzelliklerin yanı sıra; 

Bizans`ın İlk Kilisesi olan Aya İrini Kilisesi’ni,

Türk Osmanlı saray mimarisinin son örneği olan Yıldız Sarayı’nı,

 İstanbul’un en meşhur tepesi olan Pierre Loti Tepesi’ni, 

İstanbul Boğazı’nın büyüleyici manzarası ile şehrin panoramik görüntüsüne tanıklık edeceğiniz Çamlıca Tepesi’ni

1906 senesinde II. Abdülhamit tarafından inşasına başlanan Haydarpaşa Garı’nı,

Türkiye’nin en başarılı mimarilerinin minyatür ölçeklerde tasarlanmış hallerinin ziyaretçilere sunulduğu Miniatürk’ü, 

Sultan Abdülmecit tarafından Haliç üzerine inşa ettirilen Galata Köprüsü’nü,

İstanbul’da heyecanlı turistlerin en çok sorduğu adreslerden biri olan Sultan Ahmet Meydanı’nı,

 İstanbul’un en popüler meydanı olmanın yanı sıra hem kutlamaların hem de toplumsal olayların ilk adresi olan taksim Meydanı’nı,

 İstanbul’un Anadolu Yakasının e güzel caddesi olan Bağdat Caddesi’ni,

 Haliç kıyılarında yer alan ve bir ibadet yeri olmanın da ötesinde yılın her günü binlerce insanın ziyaret ettiği  Eyüp Sultan Camii’ni;

 Osmanlı padişahlarının sayfiye mekânı ve yabancı devlet başkan ya da hükümdarlarının ağırlanacağı bir devlet konukevi olarak düşünülmüş ve devrin padişahı Sultan Abdülaziz’in (1861-1876) isteği üzerine inşa edilmiş Beylerbeyi Sarayı’nı, 

 Dünyanın En Büyük Tematik Akvaryumu olan İstanbul Akvaryumu’nu muhakkak ziyaret listenize koymanızı tavsiye ederiz. 

17-) Ne Zaman Gidilir?  Neler Yapılır?

İstanbul’un iklimi de dikkate alındığında yukarıda belirtilen tarihi ve doğal güzelliklerin en iyi görüleceği zaman dilimi ilkbahar ve yaz aylarıdır. İstanbul’u gezmeye ve tatile doymak istiyorsanız en az bir haftalık bir plan yapsanız iyi olur.  

1-) Şehrin yemek lezzetleri 

Tarihe yön veren imparatorluklara başkentlik yapan, birçok medeniyete ev sahipliği yapan bu kültür ve medeniyetler şehrinin kendine has bir mutfak kültürü bulunmaktadır. Tarih boyunca önemli konumda olmasından ve sürekli göçlerin, istilaların, işgallerin merkezinde olmasından kaynaklı olarak geniş bir yelpazeye yayılan bir yemek kültürü bulunmaktadır. Anadolu’nun her yöresinden izlerin de bulunduğu bu yemek kültürü sizleri mutlu edecektir.  Osmanlı mutfağının şekillendiği yerlerden bir tanesi olan İstanbul özellikle et ile yapılan yemeklerin ağırlıkta olduğu bir mutfaktır. Aynı zamanda çorbaları, zeytinyağlıları ve börekleri meşhur yemekleridir. İstanbul mutfağında yolculuğun bir diğer önemli durağı ise deniz ürünleridir. Deniz ürünleri ve mezeleri İstanbul mutfağının en güzel örnekleridir. Boğazda rakı-balık söylemi bu şehrin slogan yemek cümlesi haline gelmiştir. Ayrıca bazı lezzetler adeta İstanbul’un bazı semtleriyle özdeşleşmiş bir durumdadır. Bu nedenle yolunuz İstanbul’a düştüğünde;

İstanbul’a gidip denemeye değer denebilecek lezzetlerin başında yer alan Sultanahmet Köftesini, 

Geleneksel lezzetlerimizin başında gelen ve 893 tarihinden beri kuşaktan kuşağa aktarılan bir lezzet olan Kanlıca Yoğurdunu, Kuzu ya da dananın bağırsak, ciğer, gerdan ya da yürek gibi yerlerinden çıkarılarak yapılan ve Sütlüce semtinde son derece meşhur olan Uykuluğu, Osmanlı döneminden beri şehirle özdeşleşmiş meşhur İstanbul Pilavını, İstanbul’un meşhur lezzetlerinden biri olan ve Eminönü semtinde teknede satılan Balık Ekmeği,

 Süleymaniye Camii’nin tam karşısında sıralanmış lokantalarda Süleymaniye’ye özgü kuru fasulyeyi, İstanbul’un Sarıyer ilçesiyle özdeşleşmiş olan Sarıyer Böreğini,

 Bol fındığı ve muhteşem çikolatasıyla damakta bıraktığı tadı ile eşsiz bir lezzet olan Beyoğlu Çikolatasını

Ortaköy’ün en sevilen ve bilinen lezzetlerinden olan Kumpiri, 1876 yılından beri Vefa semtinde yapılan ve kış aylarının sevilerek tüketilen en eski sıcak Türk içeceği olan Bozayı,

 Pier Loti Tepesinde İstanbul’un eşsiz manzarası eşliğinde Pier Loti Kahvesini, tatmadan ayrılmayınız.

KONAKLAMA

Şehr-i İstanbul’un tarihi, turistik ve doğal güzelliklerini görmek için İstanbul ve ilçelerine her yıl milyonlarca yerli ve yabancı turist gelmektedir. Türkiye Cumhuriyeti’nin en büyük şehri olan İstanbul’un kaliteli konaklama imkân ve seçenekleri geniştir. Tarihi ve turistik mekanlara yakın yerlerde dilediğiniz kalitede oteller bulunduğu gibi neredeyse bütün kamu kurumlarının kaliteli misafirhaneleri de bulunmaktadır. İstanbul’daki kamu kurumlarına ait misafirhanelerden özellikle memnun kalacağınız birkaç seçeneği aşağıda sizlerin takdirlerine sunuyoruz.

Ataşehir Belediyesi Bahriye Üçok Konukevi: Cengiz Topel Caddesi. No: 11 Küçükbakkalköy – Ataşehir / İstanbul 

Telefon: (0216) 572 15 84 

Yıldız Teknik Üniversitesi Misafirhanesi: Merkez Kampus Barbaros Bulvarı. Yıldız – Beşiktaş- İSTANBUL

Tel: 0 212 261 20 02 

Marmara Üniversitesi Misafirhanesi:  Marmara Üniversitesi Göztepe Kampüsü, Kuyubaşı-Kadıköy-İstanbul 

Tel : (0 216) 330 55 20 – 418 88 18 – 418 88 19

Boğaziçi Üniversitesi Sosyal Tesisleri: Güney Kampüs. Bebek- İSTANBUL

Tel: 0 212 358 15 00 

İstanbul DSİ Misafirhanesi: Libadiye Cad. 100. Yıl Durağı Küçükçamlıca, Üsküdar- İSTANBUL

Tel: 0 216 325 63 20

İstanbul Üniversitesi Misafirhanesi: Balta Limanı Kemik Hastanesi yanı Sarıyer- İstanbul

Tel: 0 212 512 51 12 

İstanbul Bayındırlık ve İskan Bakanlığı: Darphane Durağı Beşiktaş- İstanbul

Tel: 0 212 272 64 96 

İstanbul Teknik Üniversitesi Sosyal Tesisleri:  İTÜ Vakfı Sosyal Tesisleri Teşvikiye, Maçka- İstanbul

Tel: 0212 296 31 47

İstanbul Karayolları Sosyal Tesisleri: E5 Karayolları kenarı Küçükyalı- İSTANBUL

Tel: 0212 296 31 47

İstanbul Makina Kimya Endüstrisi Sosyal Tesisleri: İnönü Cad. No.88 Taksim/ İstanbul

Tel: 0 212 251 87 11 / 243

İstanbul Öğretmen Evi: Meşrutiyet Cad. No: 232 Amerikan Konsolosluğu yanı Tepebaşı, Beyoğlu- İSTANBUL

Tel: 0 212 252 43 43 

İstanbul Tapu Kadastro Vakfı Misafirhanesi: Yerebatan Sarayı Cad. Salkım Söğüt Sok. No: 15 Sultanahmet- İSTANBUL

Tel: 0 212 520 84 48 / 4950

TCDD Haydarpaşa Misafirhanesi: Rıhtım Cad. Kadıköy Haydarpaşa Gar Binasının yanı.  İSTANBUL

Tel: 0 216 336 26 85

Türk Telekom Misafirhanesi: 4. Kısım Çarşı yanı Ataköy – İSTANBUL

Tel: 0 212 661 24 24 

İstanbul Köy İşleri Bakanlığı Konukevi: Demirhane Caddesi, Askeriye yanı, Tren İstasyonu bitişiği, Zeytinburnu – İstanbul

Tel: 0 212 582 00 21

İstanbul Adalet Teşkilatını Güçlendirme Vakfı Tarabya Sosyal Tesisleri: Şişli – Ferahevler Mahallesi, Yeniköy Caddesi, Dedeman Camii yanı, No. 57 Şişli/İSTANBUL

Tel: 0 212 489 53 00 

İstanbul KKY: 17. Bölge Md. Yıldız Yokuşu, Beşiktaş

Tel: 0 212 274 68 00 / 358, 359 

Beykoz Sabancı Öğretmenevi (ASO) : Küçüksu Cd. Anadolu Hisarı Beykoz – İstanbul 

Tel: (216) 3323634 – 3082411

Beyoğlu Öğretmenevi ASO: Meşrutiyet Cad. No:114 Tepebaşı /İstanbul 

Tel: (212) 2922411 – 2525479

Bahçelievler Öğretmenevi ASO: Talat Paşa Cd. No:38/6. Bahçelievler -İstanbul 

Tel: (212) 5022411 – 5552411

Beşiktaş Öğretmenler Lokali ve Öğretmenevi Adres: Türkali Mah. Uzuncaova Cd. No:111. Beşiktaş-İSTANBUL

Tel: (212)2364988 2364987

Bakırköy Başöğretmen Lokali ve Öğretmenevi: Kilitahir Sk. No:6 Ataköy 4.Kısım Bakırköy-İSTANBUL 

Tel: (212) 559 59 52-559 59 53

Fatih Eminönü Cankurtaran Öğretmenevi (ASO) Adres: Kennedy Cd. Ahırkapı Sk. No:9 Eminönü, Fatih – İSTANBUL 

Tel: (212)5172411-6893 4582411

Zeytinburnu Öğretmenevi ASO: Beştelsiz Mh. Rauf Denktaş Cd. No: 39. Zeytinburnu-İSTANBUL 

Tel: (212) 4154597-5467837 – 4154898

Küçükçekmece Öğretmenevi (ASO): Yeşilova mh. Reyhan Cd. No.27. Küçükçekmece-İSTANBUL 

Tel: (212)5412454-4252370 5410580

Adalar (Burgazada) Öğretmenevi ASO Gönüllü Cd. No:51 Burgazada – Adalar – İSTANBUL 

Tel: (216) 3812721- 3812966

Kadıköy (F.Şadiye ) Kızıltoprak Öğretmenevi ASO: Hasan Ahir Sk. No:14 Kızıltoprak – Kadıköy-İSTANBUL 

Tel: (216) 4182411-3382411 – 3452411

Kadıköy(Zübeyde hanım) Vali Erol Çakır Öğretmenevi: Ataşehir Girişi. BP Benzin İstasyonu Arkası. Merdivenköyyolu N:1.Kadıköy-İSTANBUL 

Tel: (216) 5762411 – 5743794

Sarıyer Öğretmenevi Adres: Mesherburnu Cd. No:43 Sarıyer / İSTANBUL 

Tel: (212) 2182411 – 2180469

Ümraniye Öğretmenevi ASO: Aşağı Dudullu Mh. Cami cd. No:32. Ümraniye-İstanbul 

Tel: (216) 6126429 – 6126204

Sarıyer / Baltanimanı Polisevi Şube Müdürlüğü: Sakıp Sabancı Cad. No:96 Sarıyer/İSTANBUL   

Tel: 212 229 60 84

Merter Polisevi (PEKOM): Adres: Maltepe, 34010 Zeytinburnu/İstanbul, Türkiye

Telefon: +90 212 484 58 00